Dolar 35,6482
Euro 37,2964
Altın 3.161,35
BİST 10.002,51
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

İdeal Yönetici : Recep YAZICIOĞLU Örneği

Doç. Dr. Fatih İLHAN Dernekpazarı Tüfekçi Mahallesi nüfusuna kayıtlıdır. Halen Yıldız Teknik Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü'nde akademisyen olarak çalışmaktadır. DKV Yönetim kurulu üyesi, DKV Eğitim ve Proje komisyonu başkanıdır.
A+
A-
19 Eylül 2022 09:00
498

İdeal Yönetici : Recep YAZICIOĞLU Örneği
Yerel seçimle arifesinde konu ile ilgili bir yazı kaleme almak gerektiği kanaatindeyim. Yöneticilik
Yöneticilik, hayırlı ama zor ve maalesef genellikle ağırlığı altında ezilenlerine şahit olduğumuz bir
görev. Efendimiz’in (sav) ifadesiyle, “Yöneticilik bir emanettir ve kıyamet gününde perişanlık ve
pişmanlıktır” (Müslim). Sırf bu Hadis dahi, bu görevin ne kadar zorlu olduğunu özetler mahiyette.
“Mevlâ’m ülkemizdeki yöneticilerin tamamını muvaffak eylesin” diye dualarımızla kalemimizi
kağıdıyla buluşturalım…
Yöneticiliğin hakkını veren ve bu hususta ideal olarak addedilebilecek kişi sayısı tarihimizde ne yazık ki
azdır ve bu kişilerle ilgili fazlasıyla anekdot bulunmaktadır. Ben bu yazıda yüksek müsaadenizle hak
ettiği değeri görmediğini düşündüğüm, bir Eylül günü (08 Eylül 2003) şüpheli bir şekilde aramızdan
ayrılan hemşehrimiz Recep YAZICIOĞLU’ndan ve onun yöneticiliğinden bahsetmek istiyorum.

Recep YAZICIOĞLU, Trabzon (Sürmene) doğumlu halk adamı ya da bilinen nâmıyla Halkın Valisi. İdeal
bir yönetici olduğunu kanıtlar biçimde adından bahsedildiğinde farklı ideolojiye sahip kişiler
tarafından saygıyla anılan, güzel ülkemde bu vasfa sahip ender kişiliklerden biridir. Maalesef arı
kovanına çomak sokması onu Hakk’a kavuştururken bizleri kendisinden mahrum bırakmıştır.
Peki Recep Yazıcıoğlu’nu başarılı bir lider yapan neydi?
Sırf bu konuyu işleyen Turan YALÇIN, 2013 yılında basılan kitabında “Recep Yazıcıoğlu’nun Liderlik
Sırları” ‘nı irdelemiştir(İlgili kitap tavsiye olunur). Yalçın bu eserinde, Yazıcıoğlu’nun başarılı
yöneticiliğinin ilk ve en önemli özelliğini de Samimiyet olarak ifade etmiştir. Samimiyetinin yansıra
özellikle ekip çalışmasına olan inancı ve Efendimiz’in sünneti olan istişareye verdiği önem
başarısının önemli sırlarındandır. Ayrıca her başarılı yöneticinin ortak özelliklerinden olan okuma

alışkanlığını da unutmamak gerekir. Halka hizmet Hakk’a hizmettir felsefesinin hakkını vermesi, onu
hoş sadâ ile anmamıza vesile olmuştur.
İdeal yönetici’nin en önemli özelliklerinden biri de halka uzak olmaması(bir diğer deyişle halkın
dilinden konuşması)dır. Valilik çalışanlarına sorulduğunda, Yazıcıoğlu’nun evrak inceleme ve imza
işlerini akşamları yaptığını, gün içinde kendini makamına hapseden bir idarecilikten ziyade halkın
arasına katılan yapısından bahsedilmektedir. Ayrıca Hz. Ömer’den bildiğimiz, yer yer Osmanlı
padişahlarında da gördüğümüz tebdil-i kıyafet idaresi altındaki yerleri teftiş etmesiyle de tanınan
Yazıcıoğlu, halkla diyaloğu en iyi yöneticilerden biridir.
Peki halkın dilinden konuşmak ve halkı anlamak nasıl olur? Konuyla ilgili olarak Yazıcıoğlu
dendiğinde aklıma sizlerle paylaşmak istediğim “hükümet istifa diye bir eyleme müdahalesi” geldi.
Vaktiyle Erzincan’da “Hükümet İstifa” nidâlarıyla bir eylem yapılıyor. Yürüyüşe katılım her geçen
dakika  artıyor. Valimiz geçiyor kalabalığın önüne ve tek tek herkese neden yürüdüğünü soruyor.
Çözüm bulalım, bulamazsak bende sizinle birlikte yürüyeyim diyor. Neden yürüdüklerini sorduğunda
herkesin derdi farklı ve hükümet ile alakasız konular. Üniversite sınavına girip, kazanamama endişesi
olan mı dersiniz, haberlerde Erzincan’dan bahsetmeyen TV’ye kızan mı dersiniz, kömür alamayan mı.
Daha detaylı sorunca asıl yürüyüşü başlatanların deprem sonrası nakil talep eden memurlar olduğunu
görüyor.   “Sizler giderseniz devlet işleri bu ilde nasıl yürüyecek, sizin yerinize memur gelmedikçe
naklinizini onayla(ya)mıyoruz” diyen Vali’ye halk hak verir. Elbette valim, onaylamayın diyorlar. Sonra
Yazıcıoğlu, geçiyor yürüyüşün önüne, biraz daha yürüdükten sonra katılımcılar dinlenmiş, dertlerini
ifade etmiş olmanın huzuru ile dağılıyor. (Detaylı bilgi için Yavuz DONAT’ın, 1992 tarihli Hükümet
İstifa köşe yazısı ya da “Neden Sıradışı bir Valiyim Kitabının 3. Bölümü incelenebilir)
İdeal yönetici, halk için projeler yapmalı ve bu projelerin takipçisi olmalıdır. Yazıcıoğlu, bulunduğu
bölgedeki yatırımları sık sık kontrol eder ve o dönemlerde başlayan ve bitmeyen projeler gibi atıl
kalmasını önlerdi. Hatta o dönem için inanması güç ama sıkı takibiyle hemen hemen bir çok projenin
teslim tarihinden önce teslim edilmesini sağlardı. Size abartılı gelebilir ama gazeteci Hüseyin ÖZTÜRK,
Recep YAZICIOĞLU’nu tanımlarken “Vali Yazıcıoğlu’nun bulunduğu illerde yaptıklarını, Cumhuriyet
hükümetlerinin 56’sı yapmamıştır” demiştir.

En üzücü tarafı da şudur ki, böyle bir Valinin de kızak diye tâbir edilen, merkeze çekilmesi olayıdır.
Gelmiş geçmiş en başarılı Vali’lerden biri (belki de sıralamanın lideri) olan Yazıcıoğlu, herkes terfisini
beklerken Merkez valiliğinin tadına bakmıştır. Zülfüyâre dokunmuş olsa gerek. Kendisi sık sık ülkenin
daha iyi yerlere gelmesi için Sisteme yönelik eleştirilerde bulunurken, müsteşarlık kanadıyla “İl’i aşan
beyanlarda” bulunduğu gerekçesiyle ihtar edilmiştir. Oysa İl yöneticiliği de sistemin en önemli
kanatlarından biri, lâkin anlamak isteyene…
Başarılı yöneticilerin olmazsa olmaz özelliklerinden biri de zorluklarla karşılaştığında doğrudan
ödün vermemesidir. Kızağa çekilmenin Yazıcıoğlu’nu hiç etkilemediği gibi. Merkeze diğer bir ifade ile
kızağa çekilse de, il çalışmaları yanı sıra ulusal çapta da yönetim sistemi üzerine güçlü eleştirilerini dile
getirmekten hiç çekinmemiştir. Yazıcıoğlu, söyledikleri ile milyonluk oylara sahip partilerden daha ses
getiriyordu. Bu nedenle parti kurma konusu kendisine aktarılınca parti kurmanın en son iş olduğunu
ifade etmişti. Ömrü vefa etmedi ve kendisini hak ettiği gibi daha iyi yerlerde göremedik maalesef.
Kendisinin mezar taşına yazdırmak istediği gibi “Hür, demokrat, adam gibi bir ülkede yaşayamadan
gitti”.

Efendimiz’in  (sav) bir Hadis-i Şerif’inde ifade ettiği gibi “Nasılsanız, öyle yönetilirsiniz”. Bu nedenle
ideal yönetici için ideal halk olmamız gerektiğini de unutmamak gerekir. Bu nedenle yazımı affınıza
sığınarak günümüz şartlarında ideal yönetici olarak görülebilecek Recep Yazıcıoğlu’nun bizleri
eleştirisine ayırmak istedim. “Bizler hiçbir şeyden şüphe duymuyoruz. Üretici olamıyoruz. Bizler
sadece bekliyoruz. Vali tebdili kıyafet giysin Denizli’yi kurtarsın. Başkan Türkiye’yi kurtarsın. Böyle
bir şey yok. Kurtarıcı halktır. Halkın örgütlü gücüdür, halkın katılımıdır. Problemler bu şekilde
çözülür. Ama biz hep kurtarıcı, kurtar bizi ana, kurtar bizi baba gibi yetişme tarzımızdan
kaynaklanan beleşçi bir yaklaşım içindeyiz. Bu nedenle bizden dinamik bir yapı, dinamik, özgür,
üretken beyinler çıkmıyor”.

Not: Detaylı bilgi isteyenler Yazıcıoğlu’na ait “Bu Sistem Değişmeli”, “Sil Baştan”, “Neden Sıradışı Bir
Valiyim” kitaplarını okuyabilir. Ayrıca Ayşe KULİN’in “Köprü” isimli romanı da Yazıcıoğlu’ndan
bahseder. Ayrıca bu roman, “Köprü” adıyla 65 bölümlük bir dizinin de senaryosunun temelini
oluşturmuştur. “Vali” filmini ise öyle ümit ediyorum ki herkes izlemiştir. İzlemeyen varsa kesinlikle
tavsiye ederim…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.